Karmakarışık her şey, en basit hayatımızın içinde… Sevgi dağları çok yüksek… Hayallerimi taşıyan uçağım aşar mı bu geçit vermez dağları? İnancım sonsuz ama eksik bir şeyler var… Kaç senemiz var ki zamanda? Limit sonsuza giderken, yaşam ise mezar hiçliğine çoktan yol almış … Gereksizce harcadığımız anlamsız saatler endişeler, kaprisler, ön yargılar… Mutluluk neden hep orada, kaf dağının ardında olmak zorunda? Çok mu bir şey istedik ki? Kimin terazisi adaletle tartabilir her şeyi? Herkes kefelerinin altına çoktan ağırlıklar gizlemiş… Başta Tanrı desem, dersiniz ki: “Çok sığ bakıyorsun. Geniş perspektifte aslında adaletlidir…” Peki, peki, peki… Öyle olsun… Yanında olmak… Bana armağan edilmiş en güzel hediye… Her bir saniyem paha piçilmez mücevherlerim… Saatlerim […]
Read More →Author: Yücel Kılıç
FARK EDİLMEMEK
Neden bir türlü itiraf edemiyorum anlamıyorum kendime, aslında beni sevmediğini? İki kişi yerine kendi kendimle yaşar oldum bu sevdayı… İki kişilik… Fazla naz aşık usandırır derler. Ben bir türlü usanmadım. Usanmayı da asla düşünmedim… Bu kadar gaddar bir yüreğe karşı, nasıl bu kadar merhametli olunur? Tek açıklaması “aşk” olmamalı. Olmamalıydı… Ama o gaddar yüreği o hale getiren kişi idi belki de hala engel olan. Bir başka gaddar yürekli… Kıyamıyorum… Kurtarmak istiyorum… Hayat manam, hücre çeperi olan hücreler topluluğunun, keyfiyatı ile idame ettirilemezdi… Ama hala bu en küçük canlı yapı birimi hücre çeperli olan kişi, daha fazla düşünülüyordu benden… Adaletsizce… Dinlediği her şarkı, izlediği her film, baktığı her resimde onu hayal […]
Read More →Sadece Sana…
Adını duyduğum her an şiir yazmak istiyorum… İçinde olduğun her fotoğraf karesini sayfalar dolusu betimlemek istiyorum. Yapamıyorum… Çünkü en yakınımdaki uzağım, Haykırıp duyuramadığım avazım, Elimi uzatıp dokunamadığım, Yüzüne bakıp doyamadığımsın sevgili… Çok özlüyorum seni, yanında olduğum her saniyede dahi… Sesin yetmiyor bana, saçlarının kokusunu arıyorum, esen rüzgarda… Ve mutlu bir gün diliyorum, sonraki her gününde sana adanmış olan… Sadece sana… Sadece sana…
Read More →BİLİNEN “Y”
En zor sorumsun sevgili, Çözemediğim… Bu denklemde bilinen tek değişken var O da sadece y… Yetmiyor… En yasaklı şairim yanında sevgili, Sürgün diyarlarda terk edilmiş… Her bir satırım idam fermanım Çoktan onaylanmış… Sehpam hazır, ipim hazır… Boğuluyorum…. Ellerin ulaşamadığım hayallerim sevgili, Hiç kıymeti bilinmemiş… O kadar değerlisin ki, Göz yaşların incim… Saçma boş yere, Sahte dilenciler diyarında… En kara sevdamsın sevgili, Henüz farkedilmemiş… Arıyorum seni, kaybolduğun meçhullerde… Ateş böceği gibi, Sana pervane…
Read More →HER ŞEYE RAĞMEN
İçimde birbirine düşman bir şair ve yazar var. Ne zaman bir yazı yazmaya kalksam şairin gönlü kalıyor. Yazar ise mağrur, diğerini tercih edince günlerce konuşmuyor… Yolda yürümek, düşünmek, kitap okumak, kod ile uğraşmak artık hep bu iki üstadın kavgaları ile harab olmuş durumda… Bu da yetmezmiş gibi, ilham perileri ile hiç bu kadar çok toplantı yapmamıştım… Doğaya, güneşe, yıldızlı gökyüzüne, yollara, sanat eserlerine, insanlara, sevgililere, anne babalara ve en önemlisi kendime hiç bu kadar derin bakmamıştım. Bakamamıştım… O yüzden bu sefer ikisini barıştırmak adına bu yazım bir kuple: “ikisi bir arada”… *** Ne garip şeydir şu aşk… İnsanın en derin yerlerinden yarene doğru sonsuz bir sevgi akması, gerçekten tarifi imkansız […]
Read More →