Category: Serbest Yazılar

YOLDA…

Kainatın ücra bir köşesinde nereye doğru gittiğini bilmeyen Dünya seyyaresinin üzerinde idrak yeteneğinin çok güçlü olduğunu zanneden insan, binlerce yıldır kendi yaşamını daha düzenli ve anlamlı devam ettirebilme adına sürekli ömrünü yollarda ve yolculuklarda tüketmiştir. Bu geleneği benim de devam ettirdiğim şüphesiz ki aşikar… Yoldayım… Sadece kainatın ücra bir köşesinde kendi ücralarımda kaybolmuş durumda evime dönüyorum. Yüreğimde olanlar bile kendi kendilerinden bıkmış belki de… Bana küfredercesine haykırıyorlar! Yeter!… Aklım ise biraz daha muzip sürekli bana değişik rotalar çizebilme derdinde, kalbimi umursamazcasına… Acıdan bihaber, duygudan bihaber. Yoldayım… Tanıdığım istikamette ama her gün aynı yolda yabancı. Yanımda oturan adam bile bu yabancıya daha fazla tahammul edemeyip kalkıyor. Yanımı dolduracak başka bir yabancıya […]

Read More →

SİHİRLİ DEĞNEK ÜZERİNE

Efsaneye göre her perinin sahip olduğu ve her insanın hayatı boyunca imrendiği bir nesne olagelmiştir bu “sihirli değnek”. Tek bir dokunuşuyla arzulananın gerçekleştiği o güzel hayal, herkesi adeta sadece adıyla bile büyülemiştir binlerce yıl… Düşlerde yapılan dokunuşlarla gerçekleşen bu arzular zamanla o kadar büyüler ki insanı, gerçek hayattan soyutlayarak, hayallerde yaşamaya zorlar. Günbegün esir eder, hayalin gerçek, gerçeğin yok olmasını ister zamanla her esaret altındaki beyin. Fiziksel ve duygusal olarak kalbe o kadar çok yüklenilir ki, her bir atışında kalp bu acıyı daha fazla çekmek istemezcesine feryat ederken, bir yandan da üzerine yüklenen bu yükün daha fazla artmasını istercesine doyumsuzdur. Düşlerinizi kovmayın, çünkü onlar gidince belki siz kalırsınız ama artık […]

Read More →

HİÇ BİTMEYEN IŞIK: DOSTLUK

İnsan yaşlandıkça anlıyor birini sevmenin kıymetini ve asıl olanın bir dostla olan muhabbetin olduğunu. Peki ama ne idi bu dostluk? Neden bu kadar önemliydi? Olmaz ise olmaz mıydı? Friedrich Nietzsche; “Güller, laleler, bütün çiçekler solar. Çelik ve demir kırılır ama sağlam dostluk ne solar ne de kırılır.” der. Böylesine bir bağlılık nasıl olabilir. Neden ortaya çıkar? İnsanın önce bunu sorgulaması gerekir. “Dostluk” öyle bir yoldaşlıktır ki birisi diğerinin ruhunun incinmesini göze alamaz. Çünkü inciteceği aslında kendi ruhudur. Çünkü dostun ruhu aslında kendi ruhudur. Dostluk ruhların bütünleşmesi olayıdır. Bu durumu Montaigne’in çok sevdiği dostu Etienne de la Boétié için söylemiş olduğu şu cümlelerde anlatmak mümkün; Ruhlarımız o kadar sıkı bir beraberlikle […]

Read More →