DAHA HIZLI VE DAHA KOLAY BİR IRAF FOTOMETRI ARAYÜZÜ: MYRaf

Aslında her şey yıllar önce daha kullanmasını dahi bilmediğimiz ama namını sürekli üst dönemlerden duyduğumuz IRAF (Image Reduction and Analysis Facility) yazılımını öğrenmek için lisansüstü yazokuluna katıldığımız zaman başladı. (2009 İstanbul Kültür Üniversitesi IRAF ve Tayfsal İndirgeme Yaz Okulu – İstanbul)  Etrafta herkes bu yazılıma karşı tedbirli ve ürkek biçimde yaklaşıyordu. Bizler (MSH ve ben) biraz GNU/Linux’a aşikar olmamıza rağmen, IRAF’ın zaman kaybettiren ve işkence ile dolu text tabanlı arayüzü karşısında çaresiz kalıyorduk. Tam her şeyi öğrendim derken bu seferde bir taskı ya da nasıl kullanılacağını unutup delirme aşamasına geldiğimiz oluyordu… Öte yandan, kullanmayı bırakalım daha GNU/Linux’u bilgisayarımıza kurma zorluğu çektiğimiz zamanlarda IRAF’ı bu merede kurmaya kalmak dahi bir facia […]

Read More →

Yoldasın…

Yoldasın!… Gönlünde bana olan hasrete sevindiğim, en hüzünlü gurbet şarkılarını dinleyerek yoldasın… İçin içine sığmayarak gittiğin yerin heyecanını sürekli özlemin gölgeleyerek… Yoldasın!… Sensizliğe karşı bağışıklı, ama hasretine karşı biçare kaldığımı görmeyerek ve sabah olduğunda seninle buluşmak için can atma telaşlarımı o yolculukta bavuluna tıka basa doldurduğunun farkında olmadan yoldasın… Yoldasın!… Her gün yolunu gözlediğim, “sayılı gün çabuk geçer” sözünün ne kadar yalan olduğunu anladığım, her bir saniyesini bir güne bedel saydığım, bitmek bilmeyen yoldasın… Her gittiğin yerde yanında en mızmız halimi bile aradığın… Sensiz bir yudum bile içemediğim lattede, köpüğüne isminin baş harfini yazıp, saatlerce ona baktığım… Tipsizliğime tipsiz, düzensizliğime düzensizlik kattığım, anlamsız geçen günlerin tek başına sebebi olan amansız […]

Read More →

Pardus “pyraf” Kurulumu

Aklımda hep vardı Pardus’a pyraf‘ı kurmak. Ve bunu yaptıktan sonra tabii sizlerle paylaşmak en büyük zevkim… Bu yazıda o yüzden Pardus’a pyraf kurulumunu anlatacağım. Size bir sır vereyim mi? Valla kendi kişisel kullanımımda IRAF yazılımı ve hele hele pyraf’ın kusursuz çalışması olsun, kurulum kolaylığı bakımından olsun, Pardus gibi hiç bir dağıtım olamadı… O yüzden her zaman Pardus’a destek vereceğim ve elimden geldiği kadar her türlü özgür yazılımın pardus üzerinde koşulabileceğini göstermeye çalışacağım… Daha önce bu yazımda Pardus’a IRAF kurulumunu ayrıntılı olarak anlatmıştım. Şimdi pyraf’ı da kurabilmek için ilave bir takım şeyler daha yapacağız… Öncelikle ek “tables” ve “stsdas” paketlerini kuracağız. Not: Bu işlemler sırasında herhangi bir sorun yaşarsanız komutların önüne “sudo” […]

Read More →

ENBERİM…

Sensiz uyandığım her gün hesap soruyor bana… Çünkü bu sensizlik diğerlerinden farklı… Seninle olma imkanım varken, hayatın devam eden koşuşturmaları sebebiyle senden ayrı düşmek, ne büyük bahtsızlık değil mi? Üzülme, hemen gülümsemen belirsin yüzünde… Sensizliğin ne demek olduğunu gayet iyi biliyor bu yürek… Senden ayrı geçen her bir saniyeye sığan yılların izleri hala devam ederken, yanında geçecek saatlerin yerini saliseler alacak insafsızca biliyorum… Mutluluk kardeş bizi sevmiş olmalı… Cömertçe bırakıyor bereket dolu sevda tohumlarını üzerimize… Güneş daha bir aydınlatıyor sistemini o günden sonra… Ay bir başka selamıyor göründüğü gecelerde artık seni… Ay’a bakarak seni düşlesem, utangaç bir çocuk gibi kulağına fısıldayarak anlatıyor acınası halimi… Beni saran rüzgar, en ılık haliyle […]

Read More →

KALBİNİN KIŞ MEVSİMİ

Kalbinin kış mevsiminde denk geldim sana… Elimi her bıraktığında üşüyorum… Sevdan ile ısınan kalbim yetemiyor artık… Sonsuza kadar tutmak istiyorum… Sonsuza kadar yanmak… Ama… Senin yüreğin yorgun… Ve bu yorgunlukla sunulan her bir davranışta sezilen tedirginlik… Bana sunulan sevgi daha çok bir saygı gibi… Hak ettiğim düşünülen bir saygı… Umurumda değil esasında nasıl sevildiğim… Gerçek aşık, karşılık bekleyerek mi sever? Umar belki evet, ama beklediği asla karşılık değildir… Ne olur demesin artık kimse bana… “Senin gibisini mumla arasalar bulamazlar.”  diye… Öyle bir yerde kaybolmuşum ki, mumun ışığı yetmiyor beni bulmasına… Her zaman karanlıkta kalıyorum… Her zaman karanlıkta… Mumun dibine kadar da gitsem, bir bakıyorum aranan ben değilim… Bilemiyorum… Sanal dünyalarda bile, içimin içime sığmayışı gözyaşı döktürüyor […]

Read More →